Ruh Sağlığını İyileştirmenin Yolu: Yavaşlamak
Uzman Klinik Psikolog İlayda Kutevu, yavaşlamanın ruhsal denge için önemli olduğunu vurgulayarak, insan zihninin sürekli koşuşturarak sağlıklı kalamayacağını belirtiyor. Yavaşlamanın, duyguları fark etmek, ihtiyaçları duymak ve yaşamın tadını çıkarmak için bir yol olduğunu söylüyor.
Modern hayatın hızlı temposunun bireylerin ruh sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Uzman Klinik Psikolog İlayda Kutevu, pandemi sonrası dönemde özellikle Z kuşağı arasında popüler hale gelen ‘Yavaş Yaşam Hareketi’ne dikkat çekiyor. Bu hareketin temel taşları arasında minimalizm, dijital detoks, doğayla temas ve bilinçli farkındalık gibi kavramların yer aldığını belirtiyor. Kutevu, bu yaklaşımın sadece bir yaşam tarzı olmadığını, aynı zamanda anksiyete, tükenmişlik sendromu ve depresyonla mücadelede etkili bir koruyucu önlem olduğunu vurguluyor.
Meşguliyetin başarı ile ilişkilendirildiğine dikkat çeken Klinik Psikolog İlayda Kutevu, sürekli meşgul olmanın bir bağımlılığa dönüşebileceğini ve yavaşlamanın cesaret gerektiren bir eylem olduğunu ifade ediyor. Modern hayatın sürekli “daha fazla”yı dayattığını belirten Kutevu, yavaş yaşam felsefesinin ise kişinin kendi ritmini bulmasına yardımcı olarak duygusal denge ve zihinsel netliği desteklediğini açıklıyor.
Klinik Psikolog İlayda Kutevu, yavaş yaşamın dijital çağda da uygulanabilir olduğunu vurgulayarak, basit adımlarla dijital alanın daha huzurlu hale getirilebileceğini belirtiyor. Ayrıca, yavaş yaşam felsefesinin çocuklar ve gençler için de duygusal dayanıklılığını artırıcı bir etki sağladığını belirtiyor.
“Gün içinde 5 dakika hiçbir şey yapmamak bile bir başlangıç. Günlük tempoyu yavaşlatmak, boşluk yaratmak, aynı anda her şeye evet dememeyi öğrenmek. En önemlisi de şu: Herkesin yavaşlama şekli farklı. Kimisi için doğaya çıkmak, kimisi için yazı yazmak, kimisi için sessizlik. Kendi yavaşlama yolunu keşfetmek, kalıcı olan tek şey” diyor İlayda Kutevu. Bu nedenle, her bireyin kendi yavaşlama yöntemini bulması gerektiğine dikkat çekiyor.