İşçilerin haklarına ilişkin kanun teklifi Meclis’te

Barajsız Sendika ve Yasaksız Grev Kampanyasının Kanun Teklifi Meclis’e Sunuldu

On binlerce imza ile desteklenen “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” kampanyası kapsamında hazırlanan kanun teklifi Meclis’e sunuldu. EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, DEM Parti, CHP, TİP ve EMEP’in hazırladığı sendikal haklarla ilgili kanun teklifine ilişkin TBMM’de yaptığı basın açıklamasında, şunları söyledi:

“BÜTÜN MUHALEFETİN ORTAK TUTUM ALMASINI ÖNEMSİYORUZ”

  • Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş kampanyasını bir kanun teklifiyle Meclis gündemine birlikte taşıdık ve şimdi o kanun teklifini hep birlikte meclis başkanlığına teslim edeceğiz.
  • Bu kanun teklifimizi DEM Parti, CHP, TİP ve EMEP 4 parti imzaladı. 4 parti olarak kanun teklifini veriyoruz. Bunu çok kıymetli, değerli buluyoruz.
  • Biz başından beri Saray iktidarına karşı demokratik hakları ve özgürlükleri tutarlı bir biçimde savunan bir siyasi çizgiyi, siyasi tutumu ve bunun bütün muhalefet tarafından böylesi ortak tutumlarla dile getirilmesini önemsiyoruz, değerli buluyoruz.
  • Bu kanun teklifi belki de Türkiye’nin parlamento tarihinde on binlerce işçi ve emekçi arkadaşımız birlikte hazırladığı bir kanun teklifi.

“SONUNA KADAR MÜCADELE VERECEĞİZ”

Aslına bakarsanız bize bu kanun teklifini yazdıranlar bir avuç sermayedarın çıkarı için her türlü yasayı, anayasayı, kuralsızlığı, yönetme tarzı haline getirmiş olan saray oligarşisidir, saray iktidarıdır.

Onun için bu eseri bir anlamda bu eseri onlar yaratmıştır. Biz bu kanun teklifinin sonuna kadar mücadelesini vermeye, takipçisi olmaya devam edeceğimizi belirtmek istiyoruz. Diliyoruz ki gün gelecek bu ülkenin işçileri, emekçileri kendi kanun tekliflerini, kendi yasalarını kendileri yapacaklar.

Kendi kanunlarını, kendi yasalarını kendilerinin yaptığı bir emek düzeni, emek sistemi kuracaklar ve onun adı gerçekten gerçek bir halk demokrasisi, halk egemenliği olacak. Biz de o mücadeleye bu vesileyle bugünden bu kanun teklifiyle bir katkı sunmuş olduğumuzu hatırlayacağız.

“BU İMZALARI BİZ DE SAHİPLENİYORUZ”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, kanun teklifine ilişkin şunları söyledi:

  • Bugün Türkiye’de sendikalılaşmanın sadece yüzde 15 olduğu, özel sektörde bu oranın yüzde 7 olduğu, yani her 10 kişiden sadece birinin örgütlü olduğu bir tabloyla karşı karşıyayız.
  • Sendikalılaşmanın anayasal bir hak olduğu değil, işten atılma gerekçesi olduğu, yine grevin AK Parti iktidarları boyunca 21 kez Milli Güvenlik gerekçesiyle ertelendiği ama özünde yasaklandığı bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız.
  • Yine barajlarla sendikal örgütlenmenin önüne geçildiği bir tablo var karşımızda.

Biz biliyoruz ki yaşadığımız bütün bu sorunların çözümü hiç şüphesiz örgütlenmeyle çözülecek ve bu ülkede her iki kişiden biri en az örgütlü olduğunda bu olumsuz çark kırılacak.

Biz biliyoruz ki yine barajsız sendika olursa, yasaksız grevler yaygınlaşırsa, güvenceli iş kural haline gelirse işte o gün bu ülkede emeğin Türkiye’sinden bahsedebiliriz.

Bu bakımdan altı siyasi partinin temelde ortaklaştığı, işçilerin talepleri doğrultusunda EMEP tarafından hazırlanan bu kanun tekliflerine ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen bu imzaları Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz de sahipleniyoruz.

“SİYASİ AÇIDAN DA SON DERECE ÖNEMLİ”

Bu teklifle iş güvencesi, zorunlu arabuluculuğun sebep olduğu sorunlar, sendikal örgütlenmenin genişlemesi, grev hakkının korunduğu temel başlıklar yer alıyor. Teklif sadece içerik olarak değil, siyasi açıdan da son derece önemli.

Çünkü işçi temsilciliğini, grev hakkını, hak ve dayanışma grevi gibi çalışma hayatını demokratikleştiren başlıklar içermesi açısından da son derece kıymetli. Yine bu teklifin ortaklaşma kültürünü yaygınlaştırdığı ve emek eksenli muhalefetin güçlü bir dayanışma örneği olmasını da son derece önemsiyor.

Biz inanıyoruz ki bu mücadelemizi emek eksenli ortaklaştırdığımızda 10 yıllardır verilen emeğin mücadelesi günün sonunda kazanacak ve emeğin Türkiye’si hep birlikte inşa edilecek. Çok teşekkür ediyorum.

DEM Parti Mardin Milletvekili Salihe Aydeniz, şunları kaydetti:

“Bugün içinde bulunduğumuz siyasi konjonktürde toplumsal barışı ve demokrasiyi inşa ettiğimiz bir süreçteyiz. İşte bu kanun teklifinin Meclis’e gelme şekli işte binlerce, on binlerce işçinin ortaklaşarak Meclis’e sunması demokrasinin toplumsallaşmasının bir örneğidir. Emek mücadelesinin her zaman yanında olacağımızı, Türkiye’de içinde bulunduğumuz süreçte ekonomik krizin, toplumsal krizin had safaya geldiği bu aşamada işçilerin, emekçilerin bu mücadelesinin bu krizleri de aşacağını, bu krizlerin de çözüm bulacaklarına inanıyoruz.

DEM PARTİ’DEN DESTEK AÇIKLAMASI

12 Eylül’ün koyduğu sınırlar vardı. Siyasi partiler için nasıl barajlar vardıysa şimdi de sendikalar için sınırlar konulmak isteniyor. Toplumun barışını konuştuğumuz bir dönemde demokrasinin kalıcılaşmasını konuştuğumuz bir dönemde sınırsız sendika, güvenceli iş bu kanun teklifinin önemli olduğunu yasaksız grevlerin günlerinin olması gerektiğini biz de belirtiyoruz ve DEM Parti olarak bu kanun teklifinin mücadelecisi, yürütücüsü ve emeğin sürekli yanında olarak emeğin toplumsallaşması mücadelesinin öncülüğünü yapacağımızı bir kez daha buradan belirtiyorum.”

AHMET ŞIK’TAN 2 SORU

TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, “Ben sadece iki soru soracağım ve herkesin bu sorulara kafa yormasını rica edeceğim. Patronlar sendikalı işçiyi neden sevmez, istemez ve işsiz bırakırlar? patronların sevmediği, istemediği ve işsiz bıraktığı sermaye gruplarını, siyasal iktidar ve yargısı neden koruyup kollamaya devam eder? Sadece bu soruların yanıtı üzerine kafa yoran Türkiye’nin çalışan nüfusu, sadece çalışan nüfusu ki o da ezici bir çoğunluğu oluşturuyor. Buna doğru yanıtı verdiğinde biz emek dostu yasaları da, yurttaş odaklı bir hizmet anlayışını da ortaya çıkaran bir iktidarın yapıtaşlarını örmüş olacağız” dedi.

Related Posts

Berkin Elvan 12 yıl önce bugün vuruldu… Ailesinden çağrı: ‘Failler cezasızlık zırhıyla korunmasın’

Berkin Elvan, 12 yıl önce bugün polisin attığı gaz fişeğiyle vuruldu. Elvan ailesi, 12. yılda yaptığı açıklamada, “‘Emri ben verdim’ diyen başta olmak üzere, dönemin emniyet müdürü, valisi ve Berkin’imizi bizden koparan herkes bir an önce yargılansın” dedi.

Savaşın ardındaki strateji: İran’da rejim değişikliğinin kapısı mı aralanıyor? Hamaney’in liderliği tarihi bir sınavla karşı karşıya

İsrail’in İran’a yönelik son saldırıları sadece nükleer tesisleri hedef almıyor. Peki, gerçekten amaç İran’da rejim değişikliği mi? Hamaney’in liderliği tarihî bir sınavda; bölgeyi sarsacak bu gerilimde perde arkasında neler yaşanıyor?

Tahran’da yollar kilitlendi: Halk akın akın şehri terk ediyor

İsrail’in Tahran’a yönelik saldırıların şiddetini artırmasının ardından halk Tahran’dan çıkmaya başladı. Şehrin çıkış yolları yoğunluktan kilitlenirken, araçlar kilometrelerce uzunlukta bir konvoy oluşturdu.

Görünmezde Gezinmek Sergisi İzmir’de Açıldı

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar (GSF) Fakültesi Fotoğraf Bölümü son sınıf öğrencileri, Dr. Öğr. Üyesi Pınar Boztepe Mutlu danışmanlığında hazırladıkları ‘ Görünmezde Gezinmek’ başlıklı sergiyle sanatseverlerle buluştu.

Savaşı kim durdurabilir: Rusya veya Çin devreye girer mi

Dünyayı dev krizle karşı karşıya bırakan İsrail-İran kapışmasında kimin arabulucu olabileceği merak konusu.

Şanghay İşbirliği Örgütü’nde İsrail’e tepki

Çin öncülüğünde faaliyet gösteren ve Avrasya’nın en büyük bölgesel güvenlik yapılarından biri olan Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), İsrail’in İran’a yönelik son askeri saldırılarını sert bir dille kınadı.