Tayfun Kahraman’ın MR Sevki İçin Bekleyiş Devam Ediyor
Dün (18 Haziran Çarşamba) rahatsızlanan ve hastaneye sevk edilen Tayfun Kahraman’ın MR sevki için 3 ay sonrasına tarih verildi. Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde bulunan Kahraman’ın MS hastalığını hatırlatan eşi Meriç Demir Kahraman, detaylı beyin ve omurilik MT’ını Eylül ayında çektirebileceği bilgisini paylaştı.
Eşinin haksız yere cezaevinde tutulduğunu belirten Kahraman, MS hastalarının güneş alması gerektiğine dikkat çekerek “Tayfun cezaevi koşullarında olduğu için vücudunda D vitamini tüm dış takviyelere rağmen doktorlarının istediği seviyede değil. Tüm bu durumlar da resmi raporlarla belgelidir” dedi.
Kahraman, “Masum bir insanın sağlığıyla böyle oynanır mı? Suçsuz olduğu bilindiği halde bir insan 38 ay hücrede, ailesinden ayrı tutulur mu?” diye sordu.
“3 Ay Sonraki MR Sevki Bekleniyor”
Meriç Demir Kahraman’ın paylaşımında şu ifadelere yer verildi: “Tayfun’dan herkese selam. Öncelikle, Tayfun’un 2005 yılından beri MS tedavi ve takibini yürüten tüm doktorları, hemşireleri, hastane çalışanları başta, sesimize ses olan, Tayfun için endişelenen, arayan, soran, yazan herkese minnetle teşekkür ederim. Bildiğiniz gibi, Tayfun dün hastaneye sevk edilmişti. Bugün görüştüğümüzde kontrol nedeniyle hastaneye götürüldüğünü, dün gerçekleştirilen tahlil sonuçlarını hastaneden cezaevine iletildiğinde görebileceğimizi, ancak Eylül ayında Tayfun’un detaylı beyin ve omurilik MR’ının çektirebileceğini öğrendim.
“D Vitamini Doktorlarının İstediği Seviyede Değil”
Şimdiyse cezaevi koşullarında 3 ay sonraki MR sevkini beklememiz gerekiyor. Sadece sağlık koşullarının takip ve tedavisinin aksaması değil, cezaevi şartları da hastalığın seyrini ilerletiyor. Örneğin, MS hastalarının bolca güneş alması gerekirken, Tayfun cezaevi koşullarında olduğu için vücudunda D vitamini tüm dış takviyelere rağmen doktorlarının istediği seviyede değil. Tüm bu durumlar da resmi raporlarla belgelidir. Üstelik, eşim Tayfun Kahraman masumdur.
“Masum Bir İnsanın Sağlığıyla Böyle Oynanır Mı?”
Suçsuz halde 38 aydır cezaevinde tutulmaktadır. Ailemiz üç yılı aşkın süredir bu haksızlık ve zulüm ile yaşıyor. Doğru, gerekli, insani, vicdani ve adil olan; eşim Tayfun’un doktor kontrollerine özgürce ve ailesiyle gitmesidir. Masum bir insanın sağlığıyla böyle oynanır mı? Suçsuz olduğu bilindiği halde bir insan 38 ay hücrede, ailesinden ayrı tutulur mu? Talebimiz çok basit, çok meşru ve çok somut: Adalet ve sağlıklı yaşama hakkı!”