Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, genel seçimlerin ardından yeni seçilen parlamentoyla işbirliğine hazır olduğunu belirterek, “Görevimin en başından, 2015’ten bu yana verdiğim en önemli mesaj Polonya için en önemli konularda işbirliğiydi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın kapıları bu işbirliğini üstlenmeye hazır olan herkese her zaman açıktır.” dedi.
Duda, 15 Ekim’de yapılan seçimler sonrası ilk kez toplanan yeni Sejm’in (Polonya Parlamentosu’nun alt meclisi) ilk oturumunda konuştu.
Seçimlerde 22 milyona yakın kişinin oy kullandığını ve katılım oranının yüzde 74’ün üzerinde olduğunu anımsatan Duda, bunun Polonya demokrasisi için büyük başarı olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Duda, ülkenin doğusunda Rusya-Ukrayna Savaşı olduğunu ve Polonya ordusuna desteğin sürmesi gerektiğini belirterek, “Bu doğru istikametin korunacağını, silahlanma programlarının devam edeceğini umuyorum. Bu, parlamentoda yer alan tüm grupları birleştiren bir mesele olmalıdır. Başkomutan olarak bu konuyu çok önemsiyorum. Çünkü güçlü ve modern bir Polonya ordusu, vatanımız için en iyi güvenlik garantisidir.” değerlendirmesini yaptı.
Yeni seçilen parlamentoyla işbirliğine hazır olduğunu belirten Duda, “Görevimin en başından, 2015’ten bu yana verdiğim en önemli mesaj, Polonya için en önemli konularda işbirliğiydi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın kapıları bu işbirliğini üstlenmeye hazır olan herkese her zaman açıktır.” dedi.
Veto vurgusu
Duda, ülkede Hukuk ve Adalet Partisi’nin iktidarında geçen son 8 yılda önemli kazanımlar elde edildiğini ve bunları koruyacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı’nın anayasal yetkilerini sınırlamaya, zayıflatmaya ya da sorgulamaya yönelik hiçbir girişimi kabul etmeyeceğim. Bunu kendim için değil, Polonya ve sonraki cumhurbaşkanları için yapıyorum. Anayasal düzen korunmalıdır. Yasaların çiğnenmesini ya da eğilip bükülmesini kabul etmeyeceğim. Polonya’nın en önemli iki değerini her zaman savundum ve savunacağım; özgürlük ve dayanışma. Herhangi bir çözümün ciddi hukuki ve maddi şüpheler doğurduğunu düşünürsem, başkanlık vetosunu kullanmaktan veya böyle bir yasayı Anayasa Mahkemesine havale etmekten çekinmeyeceğim.”
Cumhurbaşkanı Duda, Polonya’nın potansiyelinin değerlendirilmesi ve diğer ülkelerle rekabet edebilir hale gelmesini istediğini sözlerine ekledi.
Seçim sonuçlarına göre, iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi yüzde 35,38 oy alarak birinci parti olmuştu.
Bunu, yüzde 30,70 ile ana muhalefet bloku Sivil Koalisyon, ardından da yüzde 14,4 ile Üçüncü Yol İttifakı izledi. Yeni Sol Parti yüzde 8,61, aşırı sağcı Konfederasyon Partisi yüzde 7,16 oy almıştı.
Seçimden güçlü çıkan eski Başbakan Donald Tusk’un liderliğindeki Sivil Koalisyon ittifakı, Polonya 2050 ve Polonya Halk Partisinden oluşan Üçüncü Yol ittifakı ile Yeni Sol Partisi yeni bir hükümetin kurulmasının önünü açabilecek koalisyon anlaşmasını 10 Kasım’da imzalamıştı.
Duda 6 Kasım’da yeni hükümeti kurma görevini mevcut başbakan Mateusz Morawiecki’ye vermiş olsa da başka hiçbir siyasi parti mevcut iktidarla çalışmak istediğini açıklamadı ve bu nedenle Morawiecki’nin yeni parlamentoda güvenoyu alması pek olası görünmüyor.
Muhalefetin vardığı anlaşmaya göre, Tusk’un yeniden başbakan olması bekleniyor.